Aşk ve Hakikat

Aşk ilişkilerinizde ve evliliklerinizde yalana ve yalanla ilişki sürdürmeye tamah etmeyin. Aşksız ve sevgisiz bir ilişkiyle özünüze ihanet eder öylece kalakalırsınız.

Yalan ve manipülasyon olduğu yerde kalıyor mu sizce Aşk? Anca bir sanrı ve bunu kovalamaya bile değmez. Baştan sağlam başlayın ve sağlam yürütün. Her yeni ilişki bunu değerlendirmek için bir fırsat. Ama değerlendirmiyorsanız da gurur gider onur ve gönülü yaralar.

Birbirinize çok yakınlaşırken hem kendinizi hem de partnerizini korumanız gerekir. Ama partnerimiz kendi başına buyruk hareket ederken ve bizim değerimizi hiç gözetlemezken aslında çok yanlış bir ilişki içinde oluruz. Böyle bir ilişkiden zarar doğar. Dikkat gösterildiği zaman bile yalanlar ve sanrılar devam ediyorsa yalanla yaşayarak zarar görmenin hiçbir sebebi yok aslında. Sadece tahammül edip izin veririz, bunun da sonunda hüzün vardır.

İnsanların bu hallerini görünce zaten ne Aşk’ından bahsediyorsunuz ya diye söylenesim geliyor. Kaybolan vaktiniz geri mi geliyor yani… Benim gelmedi. Ama kafayı bu konuya takmayı bıraktığım yerde bir performans yükselmesi yaşayıp, kaybettiğim zamanda yapmam gerekenleri yapıyor ve telafi edebiliyorum. Bu hızlanmayı herkese tavsiye ederim.

Yaşanmaya değecek şekilde değer vermiyorsa insanlar birbirine, sıkıntının da sıkıntısını yaratmamak lazım görsel ve işitsel illüzyonlara kapılarak. Ne yalan söylemek zorunda kalın ne de yalana maruz kalın.

Özgürce de yaşayabilirsiniz ilişkilerinizi haliyle. Baştan ve süreç içinde nasıl anlaşıyorsanız öyle anlaşıyorsunuz. Neyi alışkanlık haline getiriyorsanız onlar sözleşmeye giriyor.

Bazı insanların sevgi ve aşkın gerekliliklerini yalnız ve tek başına kaldıkları yerde öğrenmeleri gerekir. Yoksa kendinden başka kimseye değer vermeyen, emek ve özen göstermeyen koca bir güruh var, kendilerine de yalan söyleyerek yaşıyorlar. Böyle bir kişiyle kurulacak samimiyet kimi tatmin eder ki? Gerçeklik bile olmaz burada.

Yalnız kalmamak için kurulan ve alışkanlık haline gelen ilişkilerde kim gerçek sevgiyi tatmış?

Yalancıyı da sevdiğiniz yerde kendinize dur deyin ve bağrınıza basmayın. Böylece akıllarını vicdanlarına devşirirler.

Aşkı ve sevgiyi saf tutmamız gerekiyor. Bir yalanı devam ettirdiğimiz yerde sevgiden ölesiye bir kopuş gerçekleşebilir. Neden bunları cezalandırmamız gereken yerde besliyoruz?

Birbirimizin gözüne ve gönlüne bakamadığım, baktığımız yerde gerçekle yüzleşemediğimiz yerde nasıl gerekenleri yapabiliriz ki. Böyle sorunlar hemen en samimi olduğumuz kişiler ile birlikte mevcut durumdayken nasıl verimli olabiliriz. Çok daha önemli meseleler var gündemde aslında, bunlara sıkıştığımız yerde ne kadar vakit ve değer kaybediyoruz, farkında mısınız?

Böyle durumlar için iffet orucuna girmenin gerçekten kazanımları büyüktür. Yalanlara kandığımız ve yalnızlıktan kaçmak için vasat altı ilişkilere tahammül ettiğimiz yerde Sevgiye ve Aşka ihanet ediyor ve zarar-ziyana izin veriyoruz.

Karakterimiz nasıl olgunlaşacak. Her şeyden önce kaldırabileceğimiz sorumlulukları taşıyarak ve verdiğimiz sözlerde durarak. Eğer ciddi olamıyorsanız olmayın. Ama ilişkiye girdiğiniz kişilere de bunu açıkça bildirin, yalan söylemek veya dinlemek gerekmiyor bir ilişki yaşamak için. Derinleşmediği yerde tamam demek gerekir. Tamam dediğiniz yerde uzatmak yerine sağlıklı bir ayrılık süreciyle bağları zarar vermeden koparabiliriz. Didişmeye ve birbirinize zarar vererek zaman kaybetmenin neresinde sevgi var? Hataları tekrarlamak için tekrar tekrar kavga edip barışmakta da hiçbir karakter gelişimi göremeyiz.

Hangimiz bittik ve olduk ki zaten?

Kendi kusur ve özgüvensizliğimizin, geçmişte gördüğümüz ihanetlerin ve işkencelerin acısını sevgili samimiyetinde bize gelen kişilerden niye çıkarıyoruz. Güven bir kere kaybedildikten sonra bir daha oluşamıyor mu?

Yalana devam edildiği sürece oluşamaz. Ama mümkündür, sadık kaldığınız yerde dostluk da önemli. Defterler açılmalı ve hesaplar kapatılmalıdır. Bunlar ebediyete işleyen problemler olduktan sonra ömürler boyunca dersleri tekrarlamak zorunda kalırız.

Duygularımızı ve düşüncelerimizi derinliği ve dürüstlüğü ile yaşamadığımız zaman zaten kendimizle bile samimi olamıyoruz. Bu beceriyi geliştirmeden bir ilişkiye ne kadar hazırsınız. Önce bir ilişkiye girmeye hazır olun. Aşksız ilişkiler ve sevgisiz evliliklerle topluma ne kadar zarar verdiğimizin, kendimizi ne kadar engellediğimizin, ne kadar oyalandığımızın farkında mısınız?

Güven rahatlıkla savunma mekanizmalarını, silahların, zırhların ve kalkanların ağırlıklarını üzerimizden atmamız için bize alan ve zaman sağlarken, sevgili diyerek bağrımıza basarken ortada manipülasyon varsa bunu yapmanın da aptallık olduğu görülmelidir.

Sonra her türlü güvensizlik, sadakatsizlik, hoşgörüsüzlük, anlayışsızlık, ilgisizlik, manipülasyon, vampirizm, yalan, değersizlik ve bir sürü kompleksle psikolojisi bozuk bir şekilde kalıyoruz.

Kıyafetlerinizin üzerinizde kalması gereken yerde kalsın. Cinsellik için ille de yoğun ilişkilere girmemize gerek yok, haliyle insanlar bu yüzden sevgilileri varken de başkalarıyla cinsel ilişkiye girebiliyorlar. Ama cinsellikte samimiyeti sağlayamayan da sevgili olarak ne kadar derinleşebilir.

Bir de neden sağduyusuz haller içinde ilişkilere giriyor ve başlatıyoruz. Yalnız kalmak ve duygusal olarak kendi ayaklarımızın üzerinde durmak çok mu zor? Yalnız kaldığımız yerde kendimizle iyi vakit geçirip kendi kendimize yetebildiğiniz yerde aslında derin ve ruhsal ilişkilere hazır olabiliyoruz. Bu olgunluğu göstermeden Ruh Eşliği, İkiz Alevlik veya Kozmik Eşlik gibi ilişkilerden yaralanmadan-yaralamadan, kırmadan-kırılmadan nasıl geçebilirsiniz? Daha açılması gereken defterler ve kapanması gereken hesaplar varken bu ilişkilerde ancak sanrı yaşarsınız. İlişkiyle birlikte süreç başlamadan önce hazırlık yapmak gerekir. Sevgi ölümsüzdür ve ebediyete intikal eder. Ancak sevgi ilişkisinde yaptığınız adaletsizliklerden de gelecek yaşamınızda suale çekilirsiniz ve suale çekildiğiniz yerde yine aynı olumsuzlukları tekrar eder durumda olabileceğiniz için ters köşeye yatıran bir soruyla karşılaşırsınız.

Kimsenin sevgisini suistimal etmeye hakkınız yoktur. Böyleyken sevgili değil ancak hain olursunuz.

Daha bu ömrünüze dair egosal problemleri aşmadan ebediyete intikal eden bir ilişkiyi ne kadar sağlıklı yaşayabilirsiniz. Hadi siz aştınız, partnerizin aşmadıysa sabırlı olun ve sonraya bırakın, çünkü hazır olmayan hazır değildir. İlişki süresince hazır olmuyor bir kişi, ilişkiden önce hazır olur. Sağduyu ve itina ile size yaklaşmayan birisi başkasına da yapamaz zaten. Önce yalnızlık içinde kendisiyle samimileşmeli ve bu samimiyetini de birlike olduğu kişiye olduğu gibi gösterebilmelidir.

Hele hele İlahi Aşk gibi bir içeriği olan Ruh Eşliği ve İkiz Alevlik durumlarında İlahi Değerlerin sağlanması gerekir. Temel ve Esas değerlerde sıkıntı yaşayan bireylerin harcı değildir böyle ilişkiler. Önce temel ve esas değerleri sağlayarak harcı tutturması gerekir. Yoksa roket kalktığı yerde şehire çarpar veya dağa düşer. Yalnızlıktan kaçmak için bencillik etmeyin. Burada kalite arayışı çok önemlidir, kalite ve standart aramayan ilişkilerde bunu şansla sağladığınız yerde bile kaybedebilirsiniz.

Aşkında sadık kalacaksan önce hakikatte yol tepmelisin, yoksa aşkın ateşi çarptığında hakikatten çok uzaklaşabilirsin, o zaman aşk da kalmaz, sanrılarla dolu bir şehvet olur ancak…

Zihinde ve karakterde yeterli hakiki yapılar olgunlaşmadan İlahi Aşk ancak bir sanrı olur. Enerjinizi yükseltmeden önce bu alanın iyi, olgun ve sağlam olduğundan emin olmak gerekir.

Hakikat ile yüzleşemeyen bir şeyi olduğu gibi sevemez.

İlahi Aşk’a giden yollarda Hakikat mevzu bahis oldu mu lütfen zırlamayın.

Sonra Allah derse;

“Neden beni hep kendi kafana göre yorumluyorsun? Neden beni anlamıyorsun? Neden sorumluluklarını bana yüklüyorsun? Neden sana düpedüz gerçekler gösterildiğinde bunun yerine yalan ve sanrıları tercih ediyorsun?”

Aşkında ihanet etmiş olduğumuz için der böyle bir şey derse?

Zararı apaçık gösterdiğimizde geri adım atmayı bile kendi şovundan taviz vermek gibi gözükeceğinden dolayı sıkıntı oluşturmaya devam eden sıkıntılı kişilikler bizzat O’nun da sıkıntısı olmaya başlar. Bu kişilerin ruhları mı körelmiş?

Allah’ın rızasını alan zaten Kamil ve Marzi’nin rızasını çoktan almış olmalıdır. Bu içinde cinsellik barındırsın veya barındırmasın bir Aşk ilişkisinin içinde cereyan ettiğinde Twin Flame-İkiz Alev ilişkisi gerçekleşiyor.

Bu ilişkilerde birbirini olduğu gibi görmek ve değerleri doğru bir şekilde kurmak ve deneyimlemek ziyadesiyle önemlidir. Sevdiğiniz kişinin değerlendiğini ve onunla birleştiğinizi görmelisiniz. Bu birleşimde uyumlanma, doğrulama, yargılama, dengeleme, değerlenme, harmanlanma ve bütünleşme gibi durumlar gerçekleşir.

Sevgi mevzu bahis olunca içine ne kadar işlediğiniz çok önemlidir.


Samimiyetsiz bir sevgi yoktur. Gerçekleşmemiştir ancak ihtimallerde mevcut olabilir.

Ölüm anında düşünelim ki hayatımızı özetleyen cümleler ile bir revizyon yapılıyor. Hafife alınmayacak şeyler duymamız gerekir. Sürekli görüntüdeki hallerinize veya görüntüye takılıp kalırsanız özden de uzaklaşırsınız. Ruh görüntüye işlediği kadar kendi içine de işleyebilir. Aşk ilişkileri özden olmalı ve bu ruhu özgürlüğü ile de keşfedebilmelidir. Yapmakta özgür olduğumuz şeyler arasında en hayırlısı nedir? Sevgilinizi de kutsamak isterseniz eğer İlahi bir yoldaysanız. Bu yüzden onunla bir kutlu yol tutarken birbirinizden de öteye aşarak bütün insanlığa yönelebilirsiniz. Neye odaklandığınız çok önemlidir, birlikte odaklandığınız zaman çok daha büyük bir güce sahip olursunuz. Böyle aşk ilişkileri içinde kendinizle de samimileşmeyi öğrenirsiniz dışardan gelen yorumlar ve bakış açıları ile.

Böyle bir ilişkinin içinde İlahi Nuru iyice yansıtabilmek için çift olarak ürettiğiniz ve yaydığınız sevgi, aşk ve merhamet ne durumda bilmeniz görmeniz ve her bir detayına bütüncül bir şekide işlemeniz gerekir. Hayatı yaşamak bir sanata dönüşür. Bunda sadece kendi alanınızla sınırlı kalmaz, birlikte olduğunuz kişileri de geçer Dünya’ya ve Evrene yayılan bir Aşkınız olur.

İlişkiler her şeyi serbest bırakıp rahatımıza bakabileceğimiz bir alan değildir. Sevginin gerçekleşmesi için özveri, emek, sağduyu, dürüstlük, dostluk, kardeşlik, sadakat, doğruluk, hoşgörü, fedakarlık ve özgürlük gerekir. Öyle yalanlar söyleyerek, eleştiri kaldırmayarak, cinselliği bir ticari mal veya ödül-ceza mekanizması gibi görerek, para veya imkanlar için birlikte olarak, ikide bir ayrılıp barışarak, hor görerek, kırıcı sözler söyleyerek, manipüle ederek, enayi yerine koyarak ancak yalanlarda yaşarsınız.

Kendinize karşı samimi ve dürüst olun. Gerçekten şu anda birisiyle birlikteyseniz onunla veya herhangi birisiyle birlikte olmayı gerçekten hakediyor musunuz?

Kendi değerinizi bilmeden karşınızdakinin değerini de bilemezsiniz.

Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirmiş biri en azından bir kaç ay sadece dürüst olmayı ve dürüstlüğü korumayı öğrenmelidir, samimi bir ilişkiye ancak o zaman hazır olabilir. Her gerilim anında yalan söylemeyi tercih ederken ne sevgisinden bahsediyorsunuz? Böyle ancak narsizme kapılırsınız. Ne de olsa partneriniz varken, kendinizi sevmeniz için ellerinizi kullanmanıza gerek kalmaz. Bu bir oyun değil, partnerinizle mastürbasyon yapmayın.

Partnerinizin zaafları üzerinden geçinemezsiniz, tatmin bile olmazsınız. Sevgi emeği gösterip sevgi karşılığı aldığınız yerde tatmin edici bir sevgi olur. Böyle bir sevginin içinde adalet oluşur ve gerçek bir koşulsuzluğu araştırabilirsiniz. Çünkü böyle bir ilişkide zarar oluşmaz ve çift birlikte büyüyebilir, beslenebilir, dönüşebilir ve olgunlaşabilir. Zaaflarınızdan yararlanmak yerine bunları çözümleyip güçlenmeyi öğrenmek gerekir.

Yalnızlıkla başa çıkamadığınız yerde bir partner arayışına giriyorsanız, ilk önce kendinizi tutun ve yalnızlığınızda iyice derinleşin çünkü içsel bir sorununuz vardır demektir. Bu içsel sorunu çözmeden bir ilişkiye girerseniz, ancak bu içsel sorunlarınızı partnerinize yansıtırsınız ve bu ilişki değil zulüm olur. Böyle bir toplumda ne bereket kalır ne dürüstlük ne de adalet. Böyle ilişkiler ile ancak gün be gün ihanet ve manipülasyondan kaynaklı yaralarımız ve kırılmalarımızdan dolayı sakatlanır ve sevgiden uzaklaşırız.

Sevgiyi sevgi olarak yaşayamayacaksanız neden birisinin bağrına kadar sokulursunuz? İhanet etmek ve yaralamak için mi? Böyle mi geçinir gideriz sizce?

Sevginin hüküm sürdüğü yerde adalet olması için hakikat de gerekir.

Leave a comment